Sebahat Tuncel: Süreci iki devletin insafına bırakamayız

“`html

DEM Parti Milletvekillerinin Abdullah Öcalan ile Görüşmesi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık’ta İmralı Adası’na giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin ardından kamuoyuyla paylaşılan 7 maddeden oluşan açıklamada, Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden güçlendirilmesinin tarihi bir sorumluluk ve halklar için büyük bir önem taşıdığına vurgu yapıldı. Abdullah Öcalan, tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak, siyaset zeminlerinin en güçlüsü olan Meclis’in önemine dikkat çekti.

Özgür Kadın Hareketi’nden Değerlendirme

Aldığı bilgileri değerlendiren Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) üyesi Sebahat Tuncel, Abdullah Öcalan’ın güçlü çözüm önerileri sunduğunu belirtti.

‘Abdullah Öcalan Çözüm İçin Hazır’

Sözlerine yeni yılın halkların özlem duyduğu onurlu barışa kapı aralaması temennisiyle başlayan Sebahat Tuncel, Abdullah Öcalan’ın uzun yıllardır Kürt sorununa ilişkin barışçı çözüm yöntemlerini açıkladığını ve bu süreçte bir sistematiğe sahip olduğunu ifade etti. “Abdullah Öcalan, 2013-2015 döneminde somut çözüm tartışmaları yürütmüştür. Dolmabahçe Mutabakatı’na kadar giden süreçte önemli adımlar atılmıştır, fakat iktidar bu masayı devirmiştir. Şimdi sorulması gereken, yeni bir başlangıç olacak mı? Abdullah Öcalan, kamuoyuna verdiği mesajlarda Türkiye’nin demokratikleşmesi ve bölgedeki halkların özgür yaşamı için üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini belirtiyor,” dedi.

‘Özgürlük ve Sağlık Koşulları Oluşturulmalı’

Çözüm konusunda devletin Cumhur İttifakı’nın tutumunun belirleyici olduğunu vurgulayan Tuncel, “Ömer Öcalan’ın görüşmesinde tecridin devam ettiğini ve koşullar oluşursa çözümde ilerleyebileceğini belirtmişti. Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı görüşmede de benzer bir mesaj tekrarlandı. Devlet, sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarını sağlamakla yükümlüdür. Ortadoğu’da karmaşık bir süreç yaşanıyor; Filistin ve Kürt sorunları çözülmediği sürece bu belirsizlik devam edecektir. Ortadoğu halkları özgür, eşit bir yaşam için kendi geleceklerini belirlemelidir,” şeklinde konuştu.

‘Türkiye İç Barışını Sağlamalı’

Kalıcı bir barış tesis edilmezse, Türkiye’nin de tehlikelerle yüzleşeceğini söyleyen Sebahat Tuncel, Erdoğan’ın daha önce dile getirdiği ‘İsrail’in hedefi Türkiye’ ifadesine dikkat çekti. “Eğer kalıcı barış sağlanmazsa, çok daha büyük savaş ve çatışmalar gündeme gelebilir. Abdullah Öcalan, Ortadoğu’daki gelişmelere vurgu yaparak, Türkiye’nin kendi iç barışını sağlaması gerektiğini belirtiyor. Zamanında atılması gereken adımlar onlarca hayata mal oldu,” diyerek sürecin zamanla daha ağır koşullarda geçiştiğine de dikkat çekti.

‘Devlet Pozitif Adım Atmalı’

Önceki dönemlerde sıklıkla tekrar ettikleri “Türkiye barışının, Ortadoğu barışının yolu İmralı’dan geçer” söylemine değinen Tuncel, devletin bu gerçeği yeniden fark etmesi gerektiğini vurguladı. “Devlet Bahçeli’nin çağrısı önemli bir adım olarak değerlendirilmeli. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebi, yeni bir sürecin başlangıcını tetikleyebilir. Ancak somut adımların atılması bir zorunluluktur. Barış talebinin gerçekleşmesi için devletten topluma güven verecek bir adım bekleniyor,” dedi.

‘CHP ve Diğer Muhalefet Partileri Önemli Rol Oynayabilir’

CHP ve diğer muhalefet partilerine düşen sorumlulukları da vurgulayan Tuncel, çözümün Meclis’te olması gerektiğini ifade etti. “Geçmişte anayasa ve çözüm komisyonlarını oluşturmak önemli bir adımdı. Eğer tüm partiler Meclis’te güçlü bir irade gösterirse, Türkiye halklarının umut ettiği barışın kapıları açılabilir,” diyerek kalıcı barışın sadece silahların susması ile değil, demokrasi ve özgürlüklerin sağlanmasıyla mümkün olduğunu belirtti.

‘Sürecin Anayasal Güvence Altına Alınması Gereken Bir Dönem’

2015 sonrası Türkiye’deki gelişmelere değinen Tuncel, gelecekteki sürecin anayasal güvence altına alınmasının elzem olduğunu söyledi. “Meclis, gerekli yasaları çıkararak, demokrasinin ve özgürlüklerin güvence altına alınmasına yardımcı olmalıdır. Terörle Mücadele Kanunu gibi kısıtlayıcı yasalar kaldırılmadan bu mümkün değildir,” dedi.

‘Her Kesim Sorumluluk Üstlenmeli’

Sebahat Tuncel, Kürt sorunuyla ilgili herkesin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini; barışın sağlanması için çaba göstermenin önemine dikkat çekti. “Herkes bir araya gelip, özgür bir yaşam için sorumluluk almalı,” ifadelerinde bulundu.

‘Barış Herkese Kazandırır’

İktidarın barış taleplerini boğmaması ve süreci desteklemesi gerektiğini ifade eden Tuncel son olarak, “Toplumda güven oluşturarak, hem Abdullah Öcalan’ın hem de halkın barış taleplerinin hayata geçirilmesi için ortam sağlanmalıdır. Barış, her birey için kazanım ve geleceğimiz için umut demektir,” dedi.

(MEZOPOTAMYA AJANSI)

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir